Hipnoz Terapi

 

                                                               hipnoz-saati
 
 
 
 
 
Hipnoz (Hypnosis) Nedir?

Hipnoz, gözle, sözle ve bunların yanında  bazen  yardımcı ekipman ve  nesnelerden faydalanarak, telkin yardımıyla gerçekleştirilen özel bir bilinç durumudur. Başka bir ifadeyle  bir trans hâli olarak adlandırılabilir. Bahsedilen bu trans anında,  transta olan kişi etraftan gelen bütün (koku, ışık, ses vb.) uyarıcılara  kişi kendini  kapatmayı başarır. Bu esnada  bütün dikkati hipnoz yapan kişinin telkinlerine odaklı bir şekilde  dinler,  anlamaya çalışır   bunun yanında telkinleri  kendi rızasıyla uygular.

 
Hipnoterapi (Hypnotherapy) Nedir?

Hipnoz kullanılarak gerçekleştirilen  (hipnoz anında)  tedavilerin genel adı olarak ifade edilebilir.
 
Herhangi bir Kişi,  İstemeden, Farkında Olmadan  ya da Zorla  Hipnotize Edilebilir Mi?

İnsanları kaygılandıran bu sorunun cevabı, tabiî ki hayır J  Siz istemeden bir başkasının bunu  gerçekleştirmesi mümkün olmayacaktır. Hipnoz durumu  kişinin gönüllü olması ve katılımıyla var olacak  bir trans durumudur.Hipnoz yapan kişi, hipnoz olmaya gönüllü olan kişiye hipnoz olmasını sağlayacak telkinlerde bulunur.  Kişi bu telkinlere uyum sağlayarak hipnotize olmaya başlar. Eğer kişi kendisine söylenilen bu telkinlere uyum sağlamayı ret etmesi halinde hipnoz olmayacaktır.

 
Hipnoz bir nevi uyku mudur?

Hipnoz ile uyku birbirinden tamamen farklı durumlardır. Hipnoz bir uyku hâli değildir.Bu durumu dışarıdan gözlemleyen birisi, hipnozdaki kişiyi  sanki  çok derin ve oldukça huzurlu bir uyku halindeymiş  gibi yorumlayabilir. Hipnoz halindeki kişiyi bu şekilde değerlendiren İskoç Doktor James Braid 1840 senesinde gördüğü bu trans durumunu, Eski Yunan’daki uyku tanrısı Hypnosis’ten etkilenerek hipnoz adını vermiştir. Bu olaydan  kısa bir zaman sonrasında   Dr. Braid  bu trans durumunun  uykudan farklı olduğunu tespit etmiştir. Dr. Braid  bu durum için hipnoz kelimesinin  doğru olmadığını ifade etmiş olmasına rağmen insanlar tarafından benimsenmiş olan bu kelime belirtilen trans durumunu adlandırmada kullanılmaya devam etmiştir.

 
Hipnoz olmuş kişi, hipnoz yapanın söylediği tüm  telkinleri  kabul eder  ve bire bir gerçekleştirir mi?

Bu sorunun cevabı kesinlikle  hayırdır! Hipnoz esnasında kişinin bilinçli kontrolü her zaman mevcuttur.  Bilinçli kontrolünü kaybetmez.  Hipnoz yapanın söylediği şeyleri işitir, anlar ve  değerlendirebilir.  Eğer yapılması istenilen durum  kişinin toplumsal  ve ahlâki değerlerine uymuyorsa kişi telkinleri kabul etmez, uygulamaz. Hipnoz yapan kişi bu konuda ısrar ederse kişi  hipnoz durumundan çıkar.
 
Hipnozdan “uyanamamak” mümkün müdür?

Hipnoz bir uyku olmadığı için, uyanamamak diye bir şey olamaz. Hipnoz yapan hekim, terapi sonunda kişiye hipnozdan çıkacağı telkinini verdiği zaman kişi hipnozdan çıkarak gözlerini açar.
 
Hipnoza giren bir kişi istemediği hâlde sırlarını açıklar mı? 

Hipnozdaki kişinin bilinçli kontrolü ortadan kalkmadığı için istemediği sürece hiçbir sırrını söylemez, özel bilgileri vermez. Hipnozdaki kişi ancak, söyleyeceği şeylerin kendisi için (örneğin hastalığının tedavisinde işe yarayacağı şeklinde) yararlı olacağına inanır ve hipnoz yapan kişiye güvenirse sorulan sorulara yanıtlar verir. 

 
Hipnoz nasıl oluşur? Hipnoza girmenin temel koşulları nelerdir?

Hipnozun oluşmasında üç temel unsur vardır: Gönüllülükkonsantrasyon ve hayal gücü. Hipnoza başlanırken, kişi önce hipnoza girme konusunda gönüllü ve istekli olmalıdır. Gönüllü ve istekli olan kişi, hekimin kendisine söylediği (hipnoza giriş için verdiği) telkin cümlesine tüm dikkatini verir, yoğunlaşır. Sonra da söylenen telkinin içeriğini hayal ederek gerçekleştirir. Buradan da anlaşılabileceği gibi bir kişinin hipnoza girebilmesi için gönüllü olması, konsantrasyonunun ve hayal gücünün yeterli olması zorunludur. Veya bir başka deyişle isteksiz, gönülsüz olanlar ya da konsantrasyonu ve hayal gücü yetersiz olanlar hipnoza giremezler. 

 
Hipnoza yatkınlık (hipnotizabilite) ne demektir? Herkes hipnoza girebilir mi?

Hipnoza girebilme yetisine hipnotizabilite (hipnoza yatkınlık) adı verilmiştir. Herkesin hipnoza yatkınlığı (hipnotizabilite) farklıdır. Bu nedenle herkes hipnoza giremez. Çocuklar hipnoza son derece yatkındırlar. Yapılan araştırma sonuçları, hipnoza yatkınlığın en fazla olduğu dönemin 6-10 yaş arası olduğunu göstermiştir. Yaş ilerledikçe hipnoza yatkınlık giderek azalır. Genel olarak toplumun %10-15’inde hipnoza yatkınlık yoktur. Bu kesim kesinlikle hipnoza giremez. Toplumun %70-80’inde orta düzeyde bir hipnoza yatkınlık, %10-15’inde ise yüksek düzeyde hipnoza yatkınlık vardır. Yani toplumun büyük bir çoğunluğu hipnoza girebilmektedir. 

 
Hipnoza yatkınlığı etkileyen etkenler nelerdir?

Hipnoza yatkınlık yetisi, kişilik yapılarına ve içinde bulunulan ruhsal rahatsızlığa bağlı olarak değişmektedir. Örneğin, kuşkucu, kimseye güvenmeyen, her şeyi kontrol etmeye çalışan ya da kendisini herkesten çok üstün ve değerli gören kişilik yapılarına sahip olan kişiler kolay kolay hipnoza giremezler. Aynı şekilde obsesif-kompulsif bozukluk, şizofreni, ağır depresyon, paranoid bozukluk ve demans (bunama) hastalarının hipnoza yatkınlıkları sağlıklı insanlara göre daha düşüktür. 

 Hipnozla geçmiş hayatlara veya geleceğe gitmek mümkün müdür?

Kesinlikle hayır! Maâlesef en çok kötüye kullanılan sahalardan biri de budur. Belki kişinin kendi hayatındaki bazı bilinçdışına bastırılmış rahatsızlık verici hatıraları ortaya çıkarmakta kullanılabilirse de, bu çok özel ve kesinlikle uzmanlarca uygulanabilecek bir tekniktir. Önceki hayatlara ve hele geleceğe gitmek mümkün olsaydı, herkes Toto, Loto, Altılı Ganyan ve aklınıza gelebilecek her şeyi görüp zamanın akışını değiştirirdi! Böyle vaatlerle yaklaşan birin kesinlikle şarlatan veya kendisi psikiyatrik hasta olan birisi olduğunu düşünebilirsiniz.

 
Hipnoterapistlik bir uzmanlık mıdır?

“Hipnoterapistlik” adı verilmiş olan akademik bir uzmanlık alanı veya unvanı yoktur. Hipnoz yapmayı bilmek veya uygulamak bir kişiye hipnoterapist unvanını kazandırmaz. Asıl olan, hipnoz yapan hekimin tıp fakültesini bitirdikten sonra ihtisas eğitimini alarak hak kazandığı (kadın-doğum, cilt hastalıkları, iç hastalıkları, psikiyatri gibi) uzmanlıktır. Hipnoz ise, bu kişilerin kendi uzmanlık alanı içindeki hastalıkları tedavi etmek için gerekli olduğu zamanlarda kullandıkları bir “tedavi aracı” ve bir tekniktir. 

 
Kimler Hipnoz Yapabilir?

Çoğu ülkede, hipnoz “tıbbî bir girişim olarak kabul edildiği için, gösteri amaçlı sahne hipnozu yasaklanmıştır. Hipnoz yapma yetkisi, sadece tedavi amacıyla, hipnoz ve hipnoterapi eğitimi almış hekimler, diş hekimleri ve ruh sağlığı uzmanlarına tanınmıştır. Bu son derecede yerinde bir uygulamadır. Çünkü hipnoz yapmak çok kolay bir uygulama olmakla birlikte hipnoz aracılığı ile hastalıkların tedavisini yapmak yani hipnoterapi uygulamak, hipnoz bilgisinin yanı sıra söz konusu hastalıklar ve tedavileri hakkındaki özel mesleki bilgileri de ayrıntılı bilmeyi ve bu konuda yetkili olmayı gerektirir. 

Hekimler, ruhsağlığı uzmanları hipnoterapiyi eğitimini aldıkları kendi uzmanlık alanlarında uygulamalıdırlar. Çünkü hem eğitimleri hem de yasal yetkileri kendi uzmanlık alanlarıyla sınırlıdır. Örneğin Astım hastalığı konusunda göğüs hastalıkları uzmanı, ağrısız doğumda kadın-doğum uzmanı, cilt hastalıkları konusunda dermatolog, ruhsal hastalıklarda psikiyatri uzmanı, diş çekimi ve diş eti hastalıklarında dişhekimleri hem bilgi ve yeterlilik hem de yasal olarak yetkilidirler. Çünkü söz konusu hastalıkları hipnoterapi ile tedavi ederlerken kendi uzmanlık bilgilerini hipnoz içinde uygulayacaklardır.

Hipnoz yapmayı bilmek diş hekimine panik bozukluğu’nu tedavi etme veya psikiyatri uzmanına ağrısız doğum yaptırma, radyoloji uzmanına cinsel işlev bozukluklarını tedavi konusunda yetki vermemektedir. Her uzman hipnoterapiyi kendi uzmanlık sınırları içinde uyguladığı takdirde başarılı olacaktır.